Enfeksiyon Kontrolü ve Sterilizasyon

Enfeksiyon Kontrolü ve Sterilizasyon

Dentha Haber Ajansı’nın TDB 11. Uluslararası Kongre öncesi yaptığı STERİLİZASYON VE ENFEKSİYON KONTROLÜ konulu VTR kayıtlarının bu haftaki konuğu Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Sayın Hüseyin Meşeci…

Hüseyin Meşeci’nin “Endodontik Tedavide Başarının Temel İlkeleri” ile ilgili Metin Gürsan ile yaptığı sterilizasyon ve enfeksiyonun önemi hakkında söyleşiyi yayınlıyoruz.

Hüseyin Meşeci: Dişhekimliği mesleğinin temel kuralı “önce zarar verme” ilkesidir. Saha kontamine diye bizim daha az kontamine bir alet ve malzeme ile bir önceki hastadan yada alet üzerindeki kontamine bir mikrobun diğer bir hastaya geçişine yardımcı olmamız hekimlik mesleğinin ilkesi ile bağdaşmamakta. Bu çerçevede sterilizasyon-dezenfeksiyonun bir zincir olduğunu düşünüyorum. Sterilizasyon patojen olsun veya hastalık yapsın yapmasın tüm bakterilerin, sporların ve virüslerin tamamının elimine edilmesi anlamına geliyor.

Dezenfeksiyonda patojen bakteriler tümü ile ortadan kaldırılıyor. Zararsız bir bakteri türü kalıyor. Sterilasyon bu anlamda önemlidir. Tüm dişhekimleri steril çalışmak zorundayız. Sterilizasyon bir zincirdir. Hastanın ağzında kullanılan malzemeler eğer bir kez daha kullanılacaksa, demirbaş bir malzeme ise steril edilmeli. Eğer atılacak bir malzeme ise kesinlikle atılmalı. Eldiven, maske gibi bir defaya mahsus ürünlerin kesinlikle atılması gerekiyor.

Metin Gürsan: Kanal tedavisinde kullanılan ürünler de atılabiliyor mu?

Meşeci: Kanal tedavisinde de atılabilecek şeyler bulunurken atılamayacak şeyler de vardır. Örneğin paperpoint dediğimiz kanal içini kurulayan kağıtlar bir kez daha kullanılamaz. Dişhekimi kanal kurulama kağıdı ‘Kanaldan kuru çıktı ben tekrar kullanılabilirim’ diyemez. Herhangi bir kanal aleti de sosyo-ekonomik durumu çok yüksek ülkelerde bir kez kullanılır ve atılır. Teknolojisi düşük ülkelerde birden çok kullanılıyor. Bir kanal eğesinin ilk kullanımdan sonra kesme etkinliği yüzde 50 azalır. Biz ikinci uygulamada kanalı temizlediğimizi zannederiz ama bu boş bir uğraş oluyor.

Gürsan: Bir kanal doldurulurken sterilizasyon kontrolüne dikkat edilmezse ne gibi komplikasyonlar oluşur?

Meşeci: Bakterileri, mantarları, virüsleri, mayaları kanal içerisinde yüzde 99 oranında yok etme şansımız var. Elimizdeki steril alet, ekipman, ilaç vb. unsurlarla kalan yüzde 1’lik patojeni vücut direnci yok edecektir. Burada vücut direnci de çok önemlidir. Kanal tedavisinde hastanın genel sağlık durumunun iyi olması tedavinin başarısında önemli faktörlerden biridir. Bizim çalıştığımız ortam bakteri, sporlar ve mayalarla onların endotoksin dediğimiz bir takım kimyasalları ile kontamine durumda fakat, biz steril olarak çalışmak zorundayız. Steril aletlerle çalışmadığımız taktirde başarı şansımız yüzde 30’a düşecektir.

Gürsan: Kuru hava ile sterilizasyon yapan hekimlerin yapılan incelemede başarısız oldukları görülmüş. Otoklav kullanan hekimler ise başarılı. Siz muayenehanesinde otoklav kullanan bir hekimsiniz. Hekimin otoklav kullanmasında yasal zorunluluk var mıdır?

HİJYENDE İHMAL MAHKEMEYE GÖTÜREBİLİR

Eğer hasta steril çalışmama nedeni ile zor durumda kaldıysa; bir bakteri geliştiyse ve bunun sebebi de otoklav kullanmama veya diğer dezenfeksiyon ve hijyen kurallarına uymamaktan kaynaklanıyorsa bu hata olarak değerlendirilir. Bu hatayı yapan dişhekimine yönetmelik gereği para cezası verilir. Hasta bu cezanın verildiği hekimi bu kararla birlikte herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti mahkemesinde mahkum ettirebilir. Daha ağır maddi ve manevi cezalara mahkum ettirebilir. Çünkü meslek kuruluşu hatalı bulduysa mahkeme bunu bilirkişi raporu olarak değerlendirecektir.

Gürsan: Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı olarak bir muayenehanenin otoklav kullanmamadan dolayı çıkan hatasını nasıl tesbit ediyorsunuz. Örneğin hasta hepatit B yada AIDS kaptı ben diş hekimine geldim hasta oldum der?

Meşeci: Muayenehanede sterilizasyon koşulları dediğimiz; muayenehanede olmazsa olmaz bir takım kurallar var. Bunlar ölçümler, asgari bulunması gerek ünit, en azından bir kuru sıcak hava sterilizatörü gibi kurallardır. Şuanda muayenehanelerde otoklav zorunluluğu yok. Ama en azından bir kuru sıcak hava sterilizatörü bir de kimyasal solisyonlarla dezenfeksiyon söz konusu.

Gürsan: Prof. Dr. Güven Külekçi hocamızın araştırmaları sterilizatörlerle yapılan sterilizasyonun başarısız olduğu şeklinde. Siz otoklav kullanıyorsunuz başarılısınız. Ama Anadolu’nun ücra köşesindeki birçok hekim otoklavın varlığından dahi habersiz yada klasından (A veya B klas) oluşundan habersiz. Bu habersiz hekime hasta gelse ve ‘sizden hastalık kaptım’ şeklinde suçlamada bulunsa, hekim de sadece kuru hava ile çalıştığı için zannediyor ki bütün aletleri steril ama aslında Güven Hoca’nın Mektupla sterilizasyon kontrolu sonucuna göre steril değil sizce bu hekim suçlu mudur?

Meşeci: Önce konu ile ilgili fakültelerin ilgili dallarından bilir kişi ataması söz konusu oluyor. Bunu oda veya birliğin sekretaryası yapıyor. Buradan gelen bilirkişi raporuna göre cezanın –daha önce ceza verilmişse- o meslektaşımızın bağlı bulunduğu meslek odası tarafından verilmiş olması lazım. İlgili kişiler, meslek odası yönetim kurulu, Cumhuriyet Savcılığı, İl Sağlık Müdürlüğü gibi resmi ve tüzel ilgili kurumlara itiraz edebilir. İtiraz edilmediği taktirde ceza kesinleşiyor. İtiraz edildiği taktirde elimizdeki belge, döküman hastanın yasal danışmanlarının dinlenmesi sonucunda gerekirse olayı daha geniş araştırmaya karar veriliyor. Bu büyük araştırmaya karar verilir yada verilmez. Kanıtlar yeterli ise cezanın onaylanmasına veya cezanın kaldırılmasına veya cezanın farklı bir boyutta uygulanmasına yüksek disiplin kurulu karar veriyor. Bu karara da taraflar Bölge İdare Mahkemesi’nde itiraz edebilirler. Bölge İdare Mahkemesi’nden çıkan karara yine ilgili kişi ve kurumlar Danıştay’da itiraz edebiliyor. Danıştay’ın vereceği karara da itiraz merci yok.

Gürsan: Yüksek disiplin kurulunun şu anda elinde sterilizasyon yönergesi var mı?

Meşeci: Benim kişisel kanaatim şu: bu öneriniz yani yönerge Türk Dişhekimleri Birliği tarafından gündeme getirilmeli. Benim bir diş hekimi olarak görüşüm her muayenehanede bir otoklavın çalışır durumda olması gerektiğine inanıyorum.

Gürsan: Durum gösteriyor ki sterilizasyon devri artık bitmiştir. Otoklav devri başlamıştır. Bunu diş hekimliği muayenehane yönergelerine sterilizasyonla ilgili konular yerine nasıl alabiliriz?

Meşeci: Bunun yasal bir zemine oturabilmesi için mutlaka Sağlık Bakanlığı’na durum sunulmalı ve Sağlık Bakanlığı’nın onayı ile yaptırım gücü olan meslek birliği, devlet kurumlarının güç birliği ile meslektaşlarımızın da buna ikna edilmesi ile bir geçiş süreci mutlaka yaşamalıyız. Şuanda ben diş depoları arasında küçük bir soruşturma sonucunda meslektaşlarımızın yüzde 10’nun otoklava sahip olduğunu, yüzde 25’inin de ağız içi kameraya sahip olduğunu öğrendim. Bu çok çarpıcı bir durum. Şöyle ki ağız içi kamera hastalığın öncesini sonrasını hastaya yansıtmak için çok güzel bir araç. Ama ben önceliğin otoklavda olduğunu düşünüyorum. Her iki cihazın fiyatları arasında uçurum yok. Ama meslektaşlarımızın 1/4 ü ağız içi kamerayı tercih ederken 1/10 u otoklavı tercih etmiş. Kuru sıcak hava aynı zamanda aletlerimizi bozan, keskinliğini körelten, aletlerimizi kırılgan hale getiren demode bir sterilizasyon yöntemidir. Yine İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde yapılan spor testleri sonucunda yaklaşık yüzde 35 ila 55 arasında başarısızlık bulunmuş. Araştırmaya konu 33 otoklavdan bugüne kadar bir kez bile pozitif test çıkmamış. (Bu konuyu TDBD’de yayınlanan Güven Hoca’nın araştırmasına dayanarak söylüyorum).

Dentha Haber Ajansı / 2004-04-21

Yazar Hakkında

Share