Maliye Bakanlığı tebliği hem diş hekimlerini, hem de hastaları hayal kırıklığına uğrattı.
REKLAM DEĞİL GERÇEK
Hani televizyonda bir reklam var. İki yaşlı vatandaş pencere reklamında konuşuyor. Biri ötekine, “Torunlarına takma dişlerini mi miras bırakacaksın?” diye soruyor. Torunlara takma diş miras bırakılır mı diye sormayın. Çünkü maliye bakanlığının Nisan sonunda yayınladığı tebliğ bunun bile imkansız olduğunu ortaya koyuyor.
YARISI BİLE KARŞILANMIYOR
Serbest diş hekimleri ağzında hiç diş bulunmayan bir hastaya kaliteli bir damağı ortalama 750 YTL’ye yapıyor. Maliye Bakanlığı ise sevkli olarak serbest diş hekimine giden hasta için yapılan harcamanın yarısını bile karşılamıyor. Emekli vatandaş bu hizmeti ADSM’lerden almak isterse bir yıl sonrasına randevu veriliyor.
Nisan ayı bitimini dört gözle bekleyen diş hastaları ve diş hekimleri maalesef yine hüsrana uğradı.
Her yıl yayınlanan Maliye Bakanlığının tebliğinde bu yıl ‘diş’ bölümünde yeni bir anlayış beklenirken tam tersi oldu. Resmi kurumlara yapılan diş tedavileri ödemelerine ait tebliğ bekleneni getirmedi.
Yönetmenliğin 8.ve 10. maddelerine göre diş muayenehaneleri özel sağlık kuruluşu sayılıyor. Ancak Maliye Bakanlığı tebliğinde kuruluşlara sevk ‘ilke olarak’ uygun görülmüyor.
Aynı tebliğin bir başka maddesinde ise diş hekiminin bulunmadığı bir ilçede resmi kurumda çalışan bir vatandaşın diş sorunu; o ilçede bulunan serbest hekime sevkle çözülmüş.
Bu ikileme tepkili olan diş hekimleri durumu ‘kargaşa’ olarak değerlendirirken; asıl sorun, sevki yapılacak hastaya muayenehanede ne yapılıp yapılamadığına ilişkin belirsizlikten kaynaklanıyor.
Bakanlık yetkilileri, tebliğ ile diş hekimini zan altında bırakmak niyetlerinin olmadığını belirtiyor. “Maliyenin onay alınmış işlerin mükerrer faturalandırmasından zarar gördüğünü ve bu nedenle adı geçen hususların tebliğe böyle yansıdığını’ söyleyen bakanlık yetkilileri durumun kargaşa çıkarmadığı iddiasında.
Geçen yıl Türk Diş Hekimleri Birliği Başkanı’nın “Devlet söğüşleniyor” iddiasının, bu tebliğin hazırlanmasında titiz davranılmasına sebep olduğu ve tüm diş hekimlerinin suçlu olarak görülmediği ayrıca ifade ediliyor..
Ağız sağlığı sorunlarını bu tebliğin çözdüğünü sanan yetkililerin açıklamalarına ek olarak Dentha Ajans işi uzmanına sordu.
Tebliği baştan sona inceleyen uzmanlar vatandaşın sorunlarına çözüm bulunmadığı konusunda ve eski uygulamanın devamı olduğu konusunda hemfikir.
Bu konuyu bir örnekle açalım…
Kırsal alanda; örneğin Tunceli’de diş problemi yaşayan vatandaşın bu tebliğe göre serbest hekime sevki uygun gözüküyor. Çünkü o bölgede resmi kurumda bulunmayan, ya da bulunsa bile müdahale yapamayan hekim, en yakın il yada ilçedeki diş hekimine sevk yapılabiliyor. Başhekim onayı ile sevki yapılan bu hastanın ödemesi, o işin sevke uygun yapılıp yapılmadığı en yakın il oda temsilcisinden onay alınarak yapılıyor.
Tüm bu sorunların yıllardır aynı şekilde yaşandığını, hastanelerde iş yapmaktan çok bürokrasi ile uğraşıldığını ifade eden diş hekimleri ise, kamunun kendilerini“potansiyel dolandırıcı” gibi görmesine asla müsaade etmeyeceklerini söylediler.
2006 Maliye Balkanlığı Diş Protez sevkleri ve uygulamalarına ait tebliğ, ödemeleri bir yıl için geçerli sayarken, diş sağlığı için gidiş gelişlerdeki yol masraflarına ise “harcırah ve benzeri ödemeler yapılmayacaktır” ibaresi getirdi.
Dentha Ajans muhabirlerinin yurt çapında konu ile alakalı hekimlerden ve laboratuarlardan aldıkları bilgilere göre kaliteli bir takım damak bugün serbest piyasada en az 750 YTL’ye yapılmakta .
Total damak tabir edilen ve hiç diş bulunmayan bu ağızda sadece diş ve protez maliyeti 300 YTL ‘yi geçerken, sevkli hasta için yapılan ödemenin 300 YTL olması, bu konuda emekli ve dula diş sağlığı açısından devlet desteğinin çözüm getirmediğini açıkça ortaya koyuyor..
Hastalarına en az 6 ay sonrasına gün veren kamu diş protez yapım sorumluları ise laboratuar işleri için dışardan hizmeti sözleşme ile satın aldıklarını söylediler.
Diğer yandan işsiz vaziyette muayenehanesinde bekleyen diş hekimi ve laboratuarını kapatan diş teknisyenlerine bu sevkleri neden kabul etmediklerini soran Dentha Ajans muhabirine verilen yanıt oldukça ilginç idi:
“Bu rakamlar, vergi, sigorta, Bağ kur; elektrik, su ve personel giderlerini bile karşılamaktan çok uzak.Bizler iş yapmak istemez miyiz? Sevkleri kabul edenler dünya standartlarında değil eksik ya da kalitesiz malzeme ile çalışarak bu işleri alabilirler. Merdiven altı tabir edilen kaçak işyerleri ve çocuk işçi çalıştıranlar ancak bunları kabul edebilir”
Kısa adı ADSM olan (Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri) Türkiye genelinde sayısı 35 i geçen ve diş yapım işinde kamunun en ağır yükünü taşıyan devletin birimleri. Ancak Sağlık Bakanlığı henüz bunların yapılandırmasını bitiremedi.
Serbest diş hekimleri ADSM’lerin kendi iş potansiyelinin önünü kestiği iddiasını ortaya atarken, buralardaki yığılmalar, bir seneye kadar randevu verebilmeler karşısında şimdilik bir açıklama yapılmıyor.
Bu merkezlerdeki yığılmaların fotoğrafını çekmek isteyen Dentha Ajans Muhabirlerine söylenen ise şu: “Konuyla ilgili bilgileri ancak Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı dişle alakalı genel müdür yardımcısı verebilir.”
Anlaşılan o ki Türk Diş Hekimliği 100 yaşına bir – iki yıl kala asırlık sorun diş olayını çözmede ortak yolu hala bulamadı.
Bürokrasinin yaşattığı ve çözmek gayret gösterilmeyen bu kargaşada olan da en fazla yaşlılara oluyor.
Plastik pencere reklamında iki yaşlı insanın birbirine sorduğu “Torunlarına takma dişlerini mi miras bırakacaksın?” sözü bile, ağzında dişi olmayan emekli için şimdilik hayal.
Dentha Haber – İSTANBUL / 2006-05-09